not to mention

  1. ayrıca, üstelik, …'den başka, -e ilâveten, … şöyle dursun, … bir tarafa, … yetmiyormuş gibi .
    We were DEVAMINI OKU
    served French champagne, not to mention the usual cocktail. GİZLE
adıni ağzına almamak
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun